Social Icons

Pages

30 Haziran 2013 Pazar

Edremit İlçe Tanıtımı 6

Kaynağın çıktığı yerin deniz seviyesinden yüksekliği 1760 m.dir. Menua Kanalı'nın
Van Ovasında son bulduğu yerin deniz seviyesinden yüksekliği ise = 1700 m'dır. 51 km, uzunluğundaki kanal ortalama 10 / 10.000 - 3 / 10.000 arasında bir eğimle Van Ovasına su nakletmektedir.
Ortalama saniyede 2'5 - 3 M3 su taşıyan Menu Kanalı, Van Ovası'na taşıdığı su kapasitesi 75 milyon m3 ten fazladır. 1950'li yıllarda Van D.S.İ. Bölge Mühendisleri ölçüm ve onarım çalışmalarında Urartu döneminin kanal güzergahı'nın değiştirilmemesi kanaatına varmışlardır.
Urartu atölyesini oluşturmaktadır. 51 km'lik bir kanalın oyularak su geçirilmiştir.
Arazinin kullanışsız olan yerlerine yapılan destek duvarlarının yapımında kullanılan milyonlarca m3 taş "EDREMİT" ve "HARABEDAR" mevkilerinden kalka- taşı ocaklarından elde edilmiş, 1,5 ve 2,5 m. yükseklikteki taşların yalnızca dış yüzleri kabaca düzeltilmiştir Edremit'in güneyinde ise ünlü “ALNİUNU KENTİ” ve atölyesi bulunmaktadır. Burası D. Anadolu Bölgesindeki en önemli yaklaşık 23-25 km.si kayalık alanlar oyularak su geçirilmiştir. Depremlerin tekrarlandığı bir bölgede varlığını koruması kanalın kaya içinden geçirilmesi, sağlam destek duvarlarının güçlü oluşunun etkisini göstermektedir.
Manua Kanalı'nın suladığı verimli topraklara ekilen meyve ve sebze bahçeleri; Harabedar Mevki'inin güney-doğusundaki Kadembastı'da yaklaşık 3 km. uzunluğunda 2 km. genişliğe sahip yarım aya benzeyen Kadembastı'daki arazi yapay teraslar halinde düzenlenmiş 6 km2'lik bu arazi toprak taşınarak destek duvarlarda inşa edilmiş, ayakla sıkıştırılmıştır. Böyle kullanılır hale getirilmiştir. Osmanlı Devleti döneminden beri bölge halkı buraya "Uğurlu Yer", "Uğurlu ayak basılan yer" anlamına gelen "KADEMBASTI" adını vermektedir. Destek duvarlarının en yüksekliğinin Kadembastı mevkiinde olup yüksekliği etkileyici bir görünüme sahiptir. Duvar taşları ana temel kaya üzerine oturtulmuş birleştirici malzeme olarak kilin kullanıldığı görülmektedir.
Güneşin akşam üzeri batışına değin ışınlarından faydalanılarak uzun ve meyve bahçelerinden sağlanan meyveler Van bölgesindeki en olgun ve Lezzetli olanlarıdır. Kral Menua Kanalı'nın (Şamram kanalı) Kadembastı destek duvarlarındaki 5 yazıtında birinin içeriği oldukça farklıdır. Duvarın üstündeki büyük bir taş üzerine iki kez tekrar edilen ve iki satırdan oluşan yazıtta aşağıdaki ifade okunmaktadır.
"Bu bağ, Menua'ın kızı Tariria'nındır. Adı "TARÎRÎA BAĞIDIR"
Kadembastı'da Menua'nın kız için diktirdiği üzüm bağları; burayı gerçek anlamda bir cennete çevirmiş olmalıdır.
Van'ın 14 km. güney batısında kalan Kadembastı Zümrüt gibi yeşilliği ile başkent Van Kalesi kayalığından bile tüm ihtişamiyle görülmektedir.
Ünlü Türk Seyyahı Evliya Çelebi'ninde belirttiği gibi, Van kalesindeki yapıların bütün pencereleri Edremit sahrasında bulunan yemyeşil bağ ve bahçelere bakmaktadır. Buradaki meyve bahçeleri ve Üzüm bağları birçok seyyah ve araştırmacı tarafından büyük bir övgü ile anlatılmaktadır. Günümüzde bile Van Gölü'nün güney kıyısındaki en güzel dinlenme yerini Kadembastı mevkiindeki meyve bahçeleri oluşturmaktadır. Akşam üzeri Van Gölü'nün Masmavi sularında batan güneş hiçbir yerde bu kadar doyumsuz ve efsanevi bir güzelliğe sahip değildir. Hatta bu mevkideki asma bahçeleri (Tariria adına dikilen) Asur kraliçesi Semirumis'in dünyanın 7 harikasından biri sayılan ünlü asma bahçeleriyle denkleştirilmektedir.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde; "Van'ın mesire bağları, Van kalesi'nin kıble tarafından hendek aşırı mezarlığa gelince, Edremit kasabasının bağları dahil; uzunluğu ve genişliği (8) er saat olan Van sahrası; bağ, bahçe, ağaçlık, gülistan dır ki; bağlar hakimi, su defteri mucibince 26 bin katardır. Su beyine su aldığı için, su öşürü verirler Bu bağların içine insan girse kaybolur. Her bağda bir akarsu, havuz Şadırvan sıçramaktadır. (Havuzların bazıları şimdi dahi bahçelerde mevcut) Her birinde bir güzel köşk vardır" demektedir.
Kadembastı'daki , asma bahçeleri ve meyve bahçeleri konusundaki en eski bilgiler; Urartu Kralı İzpuini (Yakl. Öl. M.Ö. 830 veya 810) dönemine rastlamaktadır.
ALNİUNU KENTİ VE TAŞ ATÖLYESİNİN KEŞFİ
Van kalesinin batı ucundan kuzeye doğru uzanan ve Sardur Burcu ya da Madır Burcu olarak tanımlanan yapının I. Sarduri tarafından yaptırılan 47.00 m. x 13.00 m. boyutlarındaki dikdörtgen planlı yapı, 3-4 m. uzunluğunda, l m. kalınlığında ve her biri ortalama 8-10 ton ağırlığında olan kreç taşları ile örülmüştür. Bu burcun; bir liman uzantısı mı, yoksa Van gölüne 1.5 km. mesafede, kalenin batı kesimini koruyan bir stratejik alan mı, veya bir Urartu tapınağı mı olduğu bugün bile anlaşılamamıştır.
Bugünkü bilgilere göre Sardur Burcu yazıtında; taşların Alniunu kentinden getirildiği belirtilmektedir. Adı geçen kent ve kreç taşı ocakları, atölyesinin yıllarca araştırılmasına rağmen yeri saptanamamıştır. C.F. Lehmann-Haupt, bu taşların Malazgirt'ten Van Gölüne buradan da sallarla kaleye getirildiğini Alniunu Kenti'nin Malazgirt olabileceğini ileri sürmüştür. C.A. Burney ise Alniunu kentinin Erciş olduğu Deliçay (Haydarbey-Alibey) kalesi limanından Van gölü üzerinden taşındığı sonucuna varmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız