M.Ö. I.
Yüzyılında Urartu mimarlığının seçkin örneklerini yansıtan saray,
tapınak, kale duvarları, binaların yapımında kullanılan, oldukça sert,
sarımtırak renkli kireç taşları iki büyük taş ocağı merkezinden elde
edilmiştir. Bunlardan biri Van'ın merkez köyü Çoravanis (Kavuncu)
yakınlarında, ikincisi ise Van Ovasının güney ucunda bulunan Edremit
(Yani Sarmansuyu) ve çevresidir.
Edremit
çevresinde ise batıda Van Gölü kıyısından, doğuda Köroğlu tepesine dek
yaklaşık 13 km.'lik bir alanı kapsıya kaya toplulukları arasında kreç
taşı yığışımları göze çarpar. Van kalesi, Çavuştepe (eski Sardurünili)
gibi anıtsal kalelerin de yapımına gereç sağlayan taş ocakları ve
atölyelerin önemlileri "Edremit", "Alniunu", "Harapköy", "Tep",
"Sıvakerek" (Ayazpınar), "Aşağı Zivistan" (Elmalık) ve "Köroğlu
Tepe"sidir.
M.Ö.
8. yüzyılda Urartu'larca Çavuştepe kalesinin sur duvarları, tapınak ve
anıtsal yapılarda kullanılan sert ve sarımtırak renkli kreçtaşları;
Zivistan (Elmalık)'nın güney doğusunda Köroğlu Tepesi (2294 m.) taş
ocaklarından götürülmüştür. Köroğlu tepesinin güneybatı yamacında
yontulmuş 8-10 tonluk ağırlıkta büyük olan. dikdörtgen kreçtaşı bloklar
üzerinde kesilme işlemi yapılmış yarım kalmıştır. "V" biçimli ikiye
ayırma, çalışması ile halen yaşamaktadır.
Köroğlu tepesinde Prof.Dr. Oktay Belli "bu bulgular görüşümüzü desteklemektedir" demektedir.
Edremit
ve çevresindeki taş ocakları ile taş atölyelerinin, M.Ö. 9. yüzyılın
ortalarında Urartu Krallığı, Van Kalesi yapılarında kullanıldığı
anlaşılmaktadır. Edremit'in hemen güneydoğu yamacında, yayvan tepe
üzerinde oldukça büyük bir taş atölyesi ile yerleşme merkezinin
varlığını Prof. Dr. Oktay Belli "saptamış bulunmaktayız" ifadesi ile
aynı yörede yarım kalmış 4-5 ton, 1.5-2 m. uzunluğunda l m.
yüksekliğinde 80 cm. genişliğinde çok sayıda taşın Van Kalesindeki
sardun (Madır burç) burcu kireçtaşı bloklarının benzerlerini
oluşturmaktadır. Alniunu kenti taş atölyesi olarak tanımlanan Taş kale
civarı; Van kalesinden 17 km. mesafede olması, Van ovasından yüksek bir
yamaçta bulunması, Van Gölü'ne kolayca indirilmesi, Van Kalesine
taşınmasını kolaylaştırmıştır.
Alniunu
Kenti taş atölyesi, Van-Edremit karayoluna toprak bir yolla bağlıdır.
Taş atölyesinin işlenmiş taşları ortaçağda gömüt taşı, manastırların
yapımında kullanıldığı, çevrede bulunan manastır kalıntıları, gömüt
taşları üzerindeki haç işaretleri doğrulamaktadır. 10 yıl önce kurulan
kireç üretme ocağı; yerleri merkezi ile taş atölyesindeki yıkıma neden
olmuş, hız kazandırmıştır. Edremit Harapköy (1900 m.) Tepe'ye uzanan
dalgalı arazi yoğun kireçtaşı damarlarına sahiptir. Harapköy civarında
işçilikleri bitirilmeden yarım kalan dağınık kireç taşları
görülmektedir. Edremit Alniunu taş atölyesinin yanı başında büyük
taşlardan örülen 11 m.
uzunluğundaki
sur duvarında herhangi bir bastikan çıkıntısı görülmemektedir, l m.
yüksekliğindeki duvarın taşları kabaca düzeltilmiştir. Bu set kentin,
savunma yönünden zayıf bir kısmını oluşturur. Duvar kalıntılarının
Urartu Kralı İşpuini (M.Ö. 830-810) dönemine rastlayan ve daha eski bir
tekniği yansıtmaktadır.
Van
Kalesindeki Sardur Burcu taşları M.Ö. 9.yüzyılın ortalarında bilinen en
eski yapısıdır. Bu burçların üzerindeki yazılarda da; taşların Alniunu
kentinden getirilerek yapı inşa edilmiştir. Burçtaki yazıtların metni
şöyledir: Büyük kral Lutipri'nin oğlu, güçlü, kral, evrenin kralı, Nauri
Ülkesi'nin kralı, eşi bulunmaz kral Savaşmakdan korkmiyan, hayranlık
uyandıran çoban, kendine boyun eğmiyenleri kendine bağımlı kılan kral
Sarduri'nin yazıtı. (Ben) Lutipri'nin oğlu, krallar kralı, bütün
krallardan haraç alan Sardur (un). Lutipri oğlu Sardur böyle söyler. Ben
bu taş blokları, Alniunu kentinden getirdim. Bu duvarı ben yaptırdım.
Bu
Urartu Krallığının ilkyarılı belgesini oluşturur. Ancak yakın zamanda
açılan kireç ocağına gereç sağlayan marinaların yıkım sonucunda
parçalanan kireç taşı üzerindeki çivi yazısı ilginç bir buluntudur. Kapı
girişi kentin kuzeydoğusundadır. Genişliği 4 m. kapı girişinin
yanlarında bulunan surun ön yüzü yıkıma uğramasına karşın, arka yüzü
belirgin olarak görülmektedir. Kapının iki yanı taş bloklarla özenle
örtülmüştür. Taş temeller l .60 m.. yüksekliğinde 4 taş dizisinden
oluşmaktadır. Taşduvar ile kerpiç duvarı birleştiren iki yassı sall taş
(Loyter) dizisinden sonra, kerpiç duvar kalıntısı bulunmaktadır. Yarım
kalan taşlar üzerinde, Urartu taşçı kalemleri, murç, taş işçiliği
konusunda bilgi edinmemizi sağlamaktadır. Taşların tüm işçiliğinin adı
geçen Alniunu taş atölyesinde tamamlandığı kanıtlanmaktadır.
Alniunu
taş atölyesinin ne zaman, ne şekilde çalışmalarının terk edildiği bugün
çözümlenememiştir. M.Ö. 7. yüzyılda çalışmalarını durdurdukları
sanılır. Çünkü 8. yüzyılda Çavuştepe, 7. yüzyılda Urartu'ların ikinci
başkenti Toprakkale ve Çoravanis gibi, yerleşim merkezlerinin kurulması
buraların önem kazanması sonucunda, Alniunu taş atölyesi etkinliğini
yitirmiş olmalıdır. Yeni bir kazı bu taş ocağına açıklık getirebilir.
Sonuç
olarak Alniunu Kenti taş atölyesi M.Ö. l.bin yılın başlarında
Urartu'ların Van bölgesinde ve Doğu Anadolu Yüksek yayınlarındaki en
büyük taş atölyesidir.
Alniunu
Kenti Taş Atölyesi; Bugünkü Kıztaşı diye bilinen ve Taş kaleden kopup
ayrıldığı sanılan Taş Kaleden başlar, güney-doğuya doğru uzanan alanı
kapsar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder