Social Icons

Pages

30 Haziran 2013 Pazar

Edremit İlçe Tanıtımı 7

M.Ö. I. Yüzyılında Urartu mimarlığının seçkin örneklerini yansıtan saray, tapınak, kale duvarları, binaların yapımında kullanılan, oldukça sert, sarımtırak renkli kireç taşları iki büyük taş ocağı merkezinden elde edilmiştir. Bunlardan biri Van'ın merkez köyü Çoravanis (Kavuncu) yakınlarında, ikincisi ise Van Ovasının güney ucunda bulunan Edremit (Yani Sarmansuyu) ve çevresidir.
Edremit çevresinde ise batıda Van Gölü kıyısından, doğuda Köroğlu tepesine dek yaklaşık 13 km.'lik bir alanı kapsıya kaya toplulukları arasında kreç taşı yığışımları göze çarpar. Van kalesi, Çavuştepe (eski Sardurünili) gibi anıtsal kalelerin de yapımına gereç sağlayan taş ocakları ve atölyelerin önemlileri "Edremit", "Alniunu", "Harapköy", "Tep", "Sıvakerek" (Ayazpınar), "Aşağı Zivistan" (Elmalık) ve "Köroğlu Tepe"sidir.
M.Ö. 8. yüzyılda Urartu'larca Çavuştepe kalesinin sur duvarları, tapınak ve anıtsal yapılarda kullanılan sert ve sarımtırak renkli kreçtaşları; Zivistan (Elmalık)'nın güney doğusunda Köroğlu Tepesi (2294 m.) taş ocaklarından götürülmüştür. Köroğlu tepesinin güneybatı yamacında yontulmuş 8-10 tonluk ağırlıkta büyük olan. dikdörtgen kreçtaşı bloklar üzerinde kesilme işlemi yapılmış yarım kalmıştır. "V" biçimli ikiye ayırma, çalışması ile halen yaşamaktadır.
Köroğlu tepesinde Prof.Dr. Oktay Belli "bu bulgular görüşümüzü desteklemektedir" demektedir.
Edremit ve çevresindeki taş ocakları ile taş atölyelerinin, M.Ö. 9. yüzyılın ortalarında Urartu Krallığı, Van Kalesi yapılarında kullanıldığı anlaşılmaktadır. Edremit'in hemen güneydoğu yamacında, yayvan tepe üzerinde oldukça büyük bir taş atölyesi ile yerleşme merkezinin varlığını Prof. Dr. Oktay Belli "saptamış bulunmaktayız" ifadesi ile aynı yörede yarım kalmış 4-5 ton, 1.5-2 m. uzunluğunda l m. yüksekliğinde 80 cm. genişliğinde çok sayıda taşın Van Kalesindeki sardun (Madır burç) burcu kireçtaşı bloklarının benzerlerini oluşturmaktadır. Alniunu kenti taş atölyesi olarak tanımlanan Taş kale civarı; Van kalesinden 17 km. mesafede olması, Van ovasından yüksek bir yamaçta bulunması, Van Gölü'ne kolayca indirilmesi, Van Kalesine taşınmasını kolaylaştırmıştır. 
Alniunu Kenti taş atölyesi, Van-Edremit karayoluna toprak bir yolla bağlıdır. Taş atölyesinin işlenmiş taşları ortaçağda gömüt taşı, manastırların yapımında kullanıldığı, çevrede bulunan manastır kalıntıları, gömüt taşları üzerindeki haç işaretleri doğrulamaktadır. 10 yıl önce kurulan kireç üretme ocağı; yerleri merkezi ile taş atölyesindeki yıkıma neden olmuş, hız kazandırmıştır. Edremit Harapköy (1900 m.) Tepe'ye uzanan dalgalı arazi yoğun kireçtaşı damarlarına sahiptir. Harapköy civarında işçilikleri bitirilmeden yarım kalan dağınık kireç taşları görülmektedir. Edremit Alniunu taş atölyesinin yanı başında büyük taşlardan örülen 11 m. 
uzunluğundaki sur duvarında herhangi bir bastikan çıkıntısı görülmemektedir, l m. yüksekliğindeki duvarın taşları kabaca düzeltilmiştir. Bu set kentin, savunma yönünden zayıf bir kısmını oluşturur. Duvar kalıntılarının Urartu Kralı İşpuini (M.Ö. 830-810) dönemine rastlayan ve daha eski bir tekniği yansıtmaktadır.
Van Kalesindeki Sardur Burcu taşları M.Ö. 9.yüzyılın ortalarında bilinen en eski yapısıdır. Bu burçların üzerindeki yazılarda da; taşların Alniunu kentinden getirilerek yapı inşa edilmiştir. Burçtaki yazıtların metni şöyledir: Büyük kral Lutipri'nin oğlu, güçlü, kral, evrenin kralı, Nauri Ülkesi'nin kralı, eşi bulunmaz kral Savaşmakdan korkmiyan, hayranlık uyandıran çoban, kendine boyun eğmiyenleri kendine bağımlı kılan kral Sarduri'nin yazıtı. (Ben) Lutipri'nin oğlu, krallar kralı, bütün krallardan haraç alan Sardur (un). Lutipri oğlu Sardur böyle söyler. Ben bu taş blokları, Alniunu kentinden getirdim. Bu duvarı ben yaptırdım.
Bu Urartu Krallığının ilkyarılı belgesini oluşturur. Ancak yakın zamanda açılan kireç ocağına gereç sağlayan marinaların yıkım sonucunda parçalanan kireç taşı üzerindeki çivi yazısı ilginç bir buluntudur. Kapı girişi kentin kuzeydoğusundadır. Genişliği 4 m. kapı girişinin yanlarında bulunan surun ön yüzü yıkıma uğramasına karşın, arka yüzü belirgin olarak görülmektedir. Kapının iki yanı taş bloklarla özenle örtülmüştür. Taş temeller l .60 m.. yüksekliğinde 4 taş dizisinden oluşmaktadır. Taşduvar ile kerpiç duvarı birleştiren iki yassı sall taş (Loyter) dizisinden sonra, kerpiç duvar kalıntısı bulunmaktadır. Yarım kalan taşlar üzerinde, Urartu taşçı kalemleri, murç, taş işçiliği konusunda bilgi edinmemizi sağlamaktadır. Taşların tüm işçiliğinin adı geçen Alniunu taş atölyesinde tamamlandığı kanıtlanmaktadır.
Alniunu taş atölyesinin ne zaman, ne şekilde çalışmalarının terk edildiği bugün çözümlenememiştir. M.Ö. 7. yüzyılda çalışmalarını durdurdukları sanılır. Çünkü 8. yüzyılda Çavuştepe, 7. yüzyılda Urartu'ların ikinci başkenti Toprakkale ve Çoravanis gibi, yerleşim merkezlerinin kurulması buraların önem kazanması sonucunda, Alniunu taş atölyesi etkinliğini yitirmiş olmalıdır. Yeni bir kazı bu taş ocağına açıklık getirebilir.
Sonuç olarak Alniunu Kenti taş atölyesi M.Ö. l.bin yılın başlarında Urartu'ların Van bölgesinde ve Doğu Anadolu Yüksek yayınlarındaki en büyük taş atölyesidir.
Alniunu Kenti Taş Atölyesi; Bugünkü Kıztaşı diye bilinen ve Taş kaleden kopup ayrıldığı sanılan Taş Kaleden başlar, güney-doğuya doğru uzanan alanı kapsar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız